Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Merhaba Misafir...
Forum 4901 gündür açık... Forumda 31 katagori , 139 başlık , 153 mesaj , 21 üye var...

 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Korkunç Olaylar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Fatih Aydın<YÖNETİCİ>
[--ADMiN--]
[--ADMiN--]
Fatih Aydın<YÖNETİCİ>


Mesaj Sayısı : 49
Tecrübe Puanı : 135
Teşekkür Sayısı : 0
Kayıt tarihi : 19/12/10
Yaş : 26
Nerden : Trabzon

Korkunç Olaylar Empty
MesajKonu: Korkunç Olaylar   Korkunç Olaylar Icon_minitimeCuma Ara. 24, 2010 4:15 pm

İngiltere'de okuyan iki Türk kızı yurttta aynı odada kalıyorlarmış. Bir gece kizlardan biri arkadaşının evine ders çalışmak için gidecekmiş.

Diğer kızla vedalaşıp çıkmış ama daha yurttan 100 metre falan uzaklaşmış ki ders kitaplarından birini unuttuğunu farketmiş. Odaya geri dönmüş tabiyatıyla. Kapıyı açtığında ışıkların kapalı olduğunu görmüş. "Banu yattı heralde" diye düşünüp ayaklarının ucuna basa basa karanlıkta kitabını aramış. Bulamayınca da, "Şimdi kızcağızı rahatsız etmeyim, nasılsa arkadaşımda aynı kitaptan var. İdare ederiz artık" deyip çıkıp gitmiş. Ertesi sabah sınavdan sonra odasına döndüğünde bir de ne görsün! Oda baştan aşağı kan içinde! Arkadaşının vücudu da parçalar halinde oraya buraya dağıtılmış.

Duvarda da (muhtemelen kızın kanıyla yazılmış) bir yazı varmış:
"Aren't you glad, you didn't turn on the lights?"

(Işıkları açmadığın için memnun musun?)


Kurt adam ve vampir hikayesinin aslında İngiltere’ den çıktığını biliyor muydunuz. Evet 1970 li yıllarda adamın biri ismi bilinmeyen bir hastalığa kapılmış ve yaşaması için devamlı kan alması lazımmış bunun için de ömrü boyunca hastanede kalmak zorundaymış. Bu olay başına gelen kişi de doktor kendisi üstelik.Neyse adamda yüzünde ve suratında tüylenmeler başlamış ve yukarıdan yan dişlerinin ikisi hastalıktan dolayı kurt köpeklerindeki gibi uzamış artık doktorlar öleceğni söylemişler ve sonunda geceleri dışarıya çıkıp insanların evlerine girip ısırıyor ve kanlarını emiyormuş ve bu olay gerçekmiş ve bir çok hikaye buradan yola koyularak uydurulmuş.





Dedem öldükten (daha doğrusu gömüldükten) sonra teyzemler komşularıyla ona kuran okuyorlarmış... Bunu bana teyzem kendi anlattı bu arada, neyse bir komşusu dua okurken karşı koltuğa bakıyormuş, teyzem de bir yandan dua okuyup, bir yandan etrafına bakınıyormuş, ezberindeymiş dualar herkesin neyse, bu komşu dua okurken birden donakalmış... Dudakları kıpırdamıyormuş, kadın koltukta geri geri gidiyormuş ve bembeyaz olmuş... Tabi teyzem duayı bitirip amin dedikten sonra kadının yanına gitmiş ne oldu falan diye sormuş kadında tık yok...
Teyzem kadını dürttüğü anda kadın tekrar eski haline dönüp duayı bitirmiş, amin deyip yüzünü sıvazlamış ve direkman ağlamaya başlamış... Teyzem yine sormuş kadına nooldu diye, kadın yanıtlamış:
"Ben dua okurken birden karşı koltukta kahverengi pijamalı bir adam belirdi, dua okuyordu aynı benim gibi... Sonra sen dokununca kendime geldim ve duayı bitirdim, adam kafasını kaldırdı, baban olduğunu anladım" demiş. Ve devam etmiş:
"Ben yüzümü sıvazladıktan sonra adam kafasını kaldırdı, eminim babandı", demiş. "Gülümsedi, el salladı ve kayboldu, bende kendimi tutamadım demiş"

Neyse ben detayları anlatım, dedem sigara yüzünden damarları tıkandığı için öldü ve diyaliz makinasına bağlı yaşıyordu, son sözleri de "Diyaliz" olmuş zaten... Dedem hastanedeyken bir kahverengi pijama giyiyordu hep ve dua okuyan kadın dedemin hiç ziyaretine gitmedi hastanede, yani bilinçaltı olamaz..


17 yaşındaydım ve annemin memleketi olan Giresun'daydık. Döndü abla o sıralarda 22 yaşında falandı (annemin amcasının kızı). O'nu her gece cinler döverdi ve üzerinde taşıdığı kuran'ı çıkartması için baskı yaparlardı. Birlikte yatıyorduk onlarda kaldığım zamanlarda ama sabahları vücudunun her yerinde morluklar oluyordu bende ise hiçbirsey olmuyordu ve hiçbirsey hissetmiyordum... Bir gece Döndü, ablası, ablasının akrabası Emine ve onun nişanlısı epey geç saate kadar oturduk. Döndü'nün annesi ise saat 11 gibi yattı uyudu başka odada. Biz hala sohbet ediyorduk. Saat gece 02.00 olmustu.. Ben cin çağırmayı önerdim. Bu onlara da cazip gelmiş olacak ki kabul ettiler. KİKİ adında kibrit cinini hepiniz duymuşsunuzdur. Bir kutudan 4 tane kibrit çöpü aldık ve cin çağırdık dualarla. Bu işlerden çok iyi anlıyordu Döndü. Sorular soruyorduk kibritlerde sağa sola hareketle bize cevap veriyordu. Ben yaşımında küçük olmasından dolayı bayağı zırvalamaya başlamıştım. Cin ile dalga geçiyordum. Yanımdakiler ise iyice korkmuşlardı benim cine ileri geri konuşmamdan! Beni sürekli sus diye uyarıyorlardi. Neyse bir müddet sonra ışık kendiliğinden kapandı kalktım düğmesine bastım açtım, arkamı döndüm ki tekrar çat!! diye düğmeden kapandı ışık.. Bulunduğumuz oda köy evi olduğundan mutfak ve oturma odası bir kullanılan bir oda.. Mutfak dolabi zangır zangır titremeye ve tabaklar birer birer yere dökülmeye başladı.. Hepimiz korkudan sapsarı olmuştuk TV açık değildi birden TV açıldı. O zamanlar sadece TRT 1 gösteriyordu köy yerinde. Bilmediğimiz yabancı kanallar fişek gibi açılıp kapanıyordu.. Biz binbir dua okuyarak cini göndermeye çalışıyorduk. Artık yorulduk ve kibrit çöplerini masanın üzerine bıraktık. Aman Allah'ım cin gitmemişti, ve masanın üzerindeki kibrit çöpleri kendiliğinden hareket ediyordu. Döndü'nün akrabası olan kadın bayıldı bayılacak. Saat 04.00 olmuştu artık ve Döndü'nün akrabası olan Eminenin nişnlısı eve gidecekti. Köy yerlerini bilirsiniz acayip sessiz ve ürkütücü olurlar. Evine gideceği yol da ormanın içinden geçen ve derenin olduğu bir yer. Neyse bu çıktı gitti ve biz cini göndermek için uğrasmaya devam ettik.. Tabi ki başaramadik öyle kızdırmışım ki onu her yeri darmadağın etti diyebilirim... Ve işin ilginç yanı yan odada yatan yengemin çıt bile duymamış olmasıydı.. Sabah ezanı okunurken hepimiz korkudan ve uykusuzluktan uyuyakalmışız.. Yengemin sesiyle uyandık, ORTALIĞIN HALİ NE BÖYLE diye soruyordu. Ona anlattık o da ürperdi ve kızdı bize.. Emine'nin nişanlısı da ertesi günü geldi ve gece eve gittiği yolda onu taşlamıştı cinler, bu taşlar pek bir yerine isabet etmemişsse de omuzuna ve alnına çarpmış ve oldukça morarmıştı.. Aynı gece ben ananemin evine gittim yatmaya ve o gece Döndü ablamı da çok sıkıştırmışlar ve acaip dövmüş cinler. Kız günlerce vücudu ve yüzü morluklar içerisinde gezmek zorunda kaldı... Komşumuz olan bir hocaya olanları anlattık! Hoca bile dehşete kapıldı ve cinin beni yaşım küçük olduğu için affettiğini yoksa yetişkin bir insanın cinle o şekilde dalga geçse çarpılacağını, ağzının burnunun ters döneceğini söyledi...



HAYALİ CİNLİ BİR EV
biz yeni aldığımız yazlığımızdaydık.akşam arkadaşlar beni dışarı çağırdı.normalde ben gerçek olan hikayelere bile inanmazdım.şimdi ianannıyorum.neyse konuya geçiyim.arkadaşlarım gel senle birlikte buraları gezelim dediler.kabul etttim.ileride karanlıktan zar zor görünen yıkık dökük bir ev duruyordu.burcu gel içine girelim nolcakki dedi tabi ben ve arkadaşım buse inkar ettik ama burcu sonunda bizi nasıl olduysa ikna etmeyi başardı.içeri girdik.belli etmiyodum ama neredeyse korkudan bayılacaktım çünkü sanki önümden birgölge geçmişti.sonra halisülasyon gördüm zannederek evi gezmeye devam ettik.orada lambayı açmayı denedik olmadı. bizde yanımızda olan küçük anahtarlık fenerli yakıp geziyoduk.sanki yine biraz önceki gibi arkamdan bişey geçmişti.bu sefer arkadaşlarım yaptı sanarak onlara bağırmaya başladım.onlar yapmadıklarını söyledileriduvara baktığımda bide ne göreyim bir tane çiviye asılmış ölü bir kedi.iğrendik ve oranın üst katına çıktık.ama ben birisi böh dese bayılacak duruma gelmiştim.tam o sırada karşımızda duran bir adam bize burada napıyosunuz çocuklar dedi burcu ben ve buse korkudan kıpırdayamadık.bir anda diğer odalardan bir kaç kişi daha geldi birde baktık ki adamların belden aşağıları 180 derece ter dönmüş.ben çığlığı basınca oradan hemen çıktık.korkudan tir tir titriyoduk.tam eve giderken arkamızda bir hırıltı duyduk bir baktık ki kanlar içinde bir bacağı olmayan gözleri kıpkırmızı kocaman bir köpek bir yandan bize bakıyo bir yandanda bize hırlıyodu.ben artık dayanamadım ve eve kadar koşmaya başladım.Sonra yataktan kanter içinde kalktım annemler çığlık atarak uyanışıma geldiler.olayları anlattım en çok o adamlardan etkilendiğimi ve belden aşağılarının dönmüş olduğunu söyledim babam ve annem aynı bizimki gibimi deyipte bellerinin ter olduğunu ben görünce bayılmışım.ayıldığımda olanları anlattım bu sefer gerçek anneme ve babama meyersem o ev cinliymiş ve o eve kimsenin girmesinin istemediğinde insanlara böyle şeyler yapıyomuş.Bu olay zihnime öyle bir yerleşmişki her gece kan,ter içinde uyanıyorum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://harika.forum.st
 
Korkunç Olaylar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İlginç Şeyler :: İlginç Olaylar-
Buraya geçin: